2021 yazında Paris Saint-Germain'e transfer olan Achraf Hakimi, kısa sürede takımın kilit oyuncularından biri haline geldi. Fransa Şampiyonası'ndaki ilk maçına 7 Ağustos 2021'de Troyes'e karşı oynanan maçta çıktı. Parisliler sahaya üç puanı alma hedefiyle çıksa da galibiyette belirleyici rol Hakimi'den geldi. Hızı, tekniği ve agresif oyun tarzıyla PSG'nin sağ kanattaki en önemli silahı haline geldi. Maçın 19. dakikasında Ashraf, ceza sahasına girip Troyes kalecisini geçerek hücumdaki yeteneğini ortaya koydu. Bu sadece bir gol değildi, Ligue 1'e gelişinin yankı uyandıran bir duyurusuydu. Taraftarlar ve uzmanlar, PSG'nin sadece bir sağ bek değil, maçların sonucunu etkileyebilecek bir oyuncu kazandığını hemen anladılar.
Troyes'in hızlı cevabına rağmen Mauricio Pochettino'nun takımı maçın kontrolünü ele geçirmeyi başardı. İlk yarının ortalarında Icardi, PSG'nin ikinci golünü atarak maçın galibiyetini getirdi. Ancak asıl karakter, rakip savunmaya sürekli sorun çıkaran ve savunmada özgüvenli oynayan Hakimi olarak kaldı. Ashraf'ın Paris ekibindeki ilk maçı bir aydınlanmaydı: PSG'nin oyun tarzına hemen uyum sağladı ve potansiyelini göstermeye başladı. Taraftar, sorumluluk almaktan korkmayan, maçların sonucunu belirleyebilen bir oyuncu gördü.
PSG'de forma giymeye devam eden Hakimi, sahada gerçek bir lider haline geldi. Eylemleri sadece saldırıyla sınırlı değildi; Savunmaya da aktif destek veren oyuncu, zamanında görevine döndü. Hücum ve defans görevleri arasındaki bu denge, onu teknik direktörün vazgeçilmez oyuncularından biri haline getirmiştir. Hakimi, enerjisi ve kararlılığıyla tüm takıma enerji verdiği için takım arkadaşlarına sık sık ilham kaynağı oluyordu. Ashraf, sonraki maçlarda da muhteşem formunu sürdürdü.
Rakiplerinden hızlı koşabilme, takım arkadaşlarına pozisyon yaratabilme ve gol atabilme yeteneği onu Avrupa'nın en iyi sağ beklerinden biri yaptı. Mesela Hakimi, Lille maçında iki gol pası ve bir gol atarak klasının bir kez daha teyidi oldu. Hakimi'nin temel özelliklerinden biri de her türlü oyun stiline uyum sağlayabilmesidir. Hem klasik 4-4-2'de hem de 3-5-2 veya 4-3-3 gibi daha hücumcu formasyonlarda oynayabilir. Bu, koçun oyunun kalitesinden ödün vermeden rakibe bağlı olarak taktik değiştirmesine olanak tanır. Hakimi her zaman yeni zorluklarla karşılaşmaya hazırdır ve oyunun yeni yönlerini öğrenmeye isteklidir, bu da onu takım için değerli bir varlık haline getirir.
PSG'nin Achraf Hakimi'yi transfer etmesinin en önemli nedenlerinden biri de onun çok yönlülüğü. Aslında sağ bek olmasına rağmen oyun tarzı daha çok kanat oyuncusuna benziyor. Troyes maçında Hakimi, sağ kanatta genişlik yaratarak ve takım arkadaşlarının boş alan bulmasına yardımcı olarak sürekli ataklarda yer aldı. Savunmadan hücuma anında geçebilme yeteneği, PSG'nin hızlı inisiyatif alabilmesinde önemli rol oynadı. Savunma ve hücumdaki mükemmel dengesi sayesinde Ashraf, rakip ceza sahasına birkaç kez girerek defans oyuncularını tedirgin etti. PSG formasıyla attığı ilk gol ise sembolik bir gol oldu: Ceza sahası içinde topu alıp, birkaç dokunuş yaptıktan sonra soğukkanlılıkla ağlara gönderdiği bir şimşek atağından farksızdı.
Ancak topsuz oyunu daha da etkileyiciydi. Sürekli açılım yaptı, koştu ve hücum kombinasyonlarına destek verdi. İkinci yarıda Hakimi hızını kesmedi. Rakip kaleye birkaç gol attı, oyuncularını kuralları çiğnemeye zorladı ve birebir mücadelelerde birçok galibiyet elde etti. Troyes, Donnarumma kalesi yakınlarında pozisyon yaratmaya çalışsa da Achraf zamanında geri dönüp rakip takımın hücum alanlarını bloke etti. Çok yönlülüğü ve fiziksel kondisyonu onu bu maçın vazgeçilmez oyuncusu yaptı. PSG, Hakimi'nin sayesinde Trojan'ın baskısını kontrol altına almayı başardı ve karşılaşmayı galibiyetle tamamladı.
Bu maç Hakimi'nin PSG'deki etkileyici kariyerinin sadece başlangıcıydı. Oyun tarzı kısa sürede taraftarların ve uzmanların dikkatini çekti. Birçok kişi onu sadece savunmayı değil, aynı zamanda hücumlara aktif olarak katılmayı da bilen efsane sağ beklerle karşılaştırmaya başladı. Hakimi, sadece savunmada değil, hücumda da önemli bir oyuncu olduğunu, kritik anlarda sorumluluk aldığını kanıtladı. Ashraf, sonraki karşılaşmalarda da etkileyici performansını sürdürdü. Sahadaki duruma hızlı reaksiyon verebilme yeteneği ve yüksek fiziksel dayanıklılığı, maç boyunca üst seviyede oynamasını sağladı. Teknik direktörün taktiklerinin önemli bir parçası haline geldi ve takımın hücum ve defans arasındaki dengeyi korumasına olanak sağladı. Hakimi, sık sık gol yaratmada rol oynadı, isabetli paslar verdi ve ortalar açtı.
Takımın diğer yıldızlarıyla olan etkileşiminden bahsetmemek elde değil. Hakimi, Neymar ve Mbappé ile kısa sürede ortak bir dil bularak güçlü bir hücum üçgeni yaratmayı başardı. Sahadaki bu karşılıklı anlayış, maç galibiyetleriyle sonuçlanan birçok başarılı atağın temelini oluşturdu. Mesela Marsilya maçında Hakimi, Mbappé ile birlikte etkileyici bir kombinasyon ortaya koydu ve bu kombinasyon o maçta skoru belirleyen golü getirdi.
Son düdüğün ardından Achraf Hakimi'nin sadece başarılı bir çıkış yapmadığı, aynı zamanda PSG'nin en önemli oyuncularından biri olduğunu kanıtladığı ortaya çıktı. Troyes maçındaki performansı uzmanlardan ve teknik heyetten çok olumlu geri dönüşler aldı. Geçmişin efsane sağ beklerine benzeyen oyunuyla taraftarlar, yeni gelen oyuncuya hemen aşık oldu. Dinamizm, hız ve takıma katkı sağlama yeteneği, PSG için en iyi transferlerden biri olacak bu transferin lehine olan en önemli argümanlardı. Maçın ardından açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Mauricio Pochettino, Achraf'ın dünyanın en iyi sağ beki olabilecek tüm özelliklere sahip olduğunu söyledi.
Ayrıca ilk maçın henüz başlangıç olduğunu ve Hakimi'nin kendini kanıtlaması için önünde hala çok fırsat olduğunu belirtti. Teknik direktörün bu desteği, kulübün Achraf'ın potansiyeline ve Fransız Ligue 1'in yüksek beklentilerine uyum sağlama yeteneğine olan güvenini ortaya koydu. Faslı oyuncunun performansı Fransız basını tarafından da övüldü. L'Équipe onu "modern futbol için ideal sağ bek" olarak adlandırırken, Le Parisien taktiksel duygusunu ve oyunu okuma yeteneğini vurguladı. Hakimi, sahada takım arkadaşlarıyla etkili bir şekilde etkileşim kurmasını sağlayan pozisyonel oyun konusunda mükemmel bir anlayış gösterdi. Açık alanları bulup hızlı ataklar başlatabilme yeteneği, PSG'nin stratejisinin önemli bir parçası haline geldi.