Güney Kore takımıyla oynanan maçta ise sağ bek mevkiinde görev alan Ashraf, maçın tamamında üst düzey bir performans sergiledi. Savunmada çok iyi mücadele etti, kanatta kimseye geçit vermedi ve sürekli hücumda yer aldı. Eşref, oyuna dair mükemmel bir anlayış sergileyerek, sadece alanlarını etkili bir şekilde kapatmakla kalmayıp aynı zamanda gol fırsatları yaratmada da aktif olarak rol aldı. Hızı ve dayanıklılığı, hücum aksiyonlarından sonra savunmaya hızla dönmesini sağladı; bu da özellikle kanatta oynayan bir defans oyuncusu için çok önemli. Maç boyunca sağ kanatta birkaç kez ilerleyerek hücumda sayısal üstünlük sağladı.
İsabetli pasları ve akıllı pozisyonları sayesinde rakip kaleyi birçok kez tehdit etmeyi başardılar. Hücum oyuncularıyla da iyi işbirliği yaparak, çok sayıda gol fırsatı yarattı. Ayrıca Ashraf, orta sahada topla mücadelede aktif olarak yer aldı ve iyi mücadele yeteneği sergiledi. Fiziği sayesinde ikili mücadeleleri kazanabiliyor, topu kontrol edebiliyor ve Güney Kore defansına baskı yapabiliyordu. Oyununun önemli bir yönü de rakibin oyununu okuyabilme yeteneğiydi; bu sayede rakiplerinin hareketlerini önceden tahmin edebiliyor ve tehditlere zamanında yanıt verebiliyordu.
Teknik direktör, mola sırasında oyununun önemine dikkat çekerek, bu sayede takımın inisiyatifi elinde tuttuğunu ve maçın temposunu kontrol ettiğini vurguladı. Eşref'in baskıyla iyi başa çıktığını ve zor durumlarda karar almaktan korkmadığını da kaydetti. İkinci yarıda Eşref'in oyun kalitesi düşmedi. Hücumlarda da aktif olarak yer almaya devam eden oyuncu, ceza sahasına isabetli ortalar da yaptı. Takımının forveti, ortalarından birinde tehlikeli bir an yaşadı ve gol atmaya çok yaklaştı ancak orta direkten döndü. Bu, onun sadece savunma yeteneğini değil, aynı zamanda hücum hattının da önemli bir parçası olma yeteneğini ortaya koydu.
Eşref'in diğer defans oyuncularıyla da iyi bir iletişim kurduğunu belirtmekte fayda var. Sahada hata ve yanlış anlaşılmaların önüne geçen iyi bir takım ruhu sergiledi. Rakip ne zaman karşı atak yapmaya kalksa, Eşref her zaman oradaydı ve takım arkadaşlarına destek vermeye hazırdı. Maç sonunda gösterdiği performans hem teknik direktör hem de taraftarlar tarafından takdir edildi. Eşref, takımın bu başarıyı elde etmesinin önündeki en önemli oyunculardan biri oldu. Oyuna katkısı paha biçilemezdi ve uzmanlara göre o gece sahadaki en iyi oyunculardan biriydi. Eşref'in bu denli üst düzey bir oyun sergilemesi, sadece takım içindeki konumunu güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda maçı izleyen diğer kulüplerin gözlemcilerinin de dikkatini çekti. Gelecek vaat eden bir oyuncu olduğu belirtilen oyuncunun, ülkesinin en iyi defans oyuncularından biri olabileceği öngörülüyor.
Hakimi, yaşına rağmen takımı ileriye taşıdı. Sahada en aktif olanlardan biriydi, tavsiyelerde bulunuyordu, kanatta liderlik yapıyordu ve bir an olsun soğukkanlılığını kaybetmiyordu. Topsuz yaptığı işler ve oyunu okuması bu seviyedeki bir genç için ortalamanın üstündeydi. Hakimi, takım arkadaşlarıyla mükemmel iletişim becerileri sergiledi. Sık sık açık alanlar bulup hücumlar için boşluklar yaratarak, takımının rakip savunma üzerindeki baskısını etkili bir şekilde artırmasını sağladı. Saha içinde değişen durumlara hızlı karar alabilme ve uyum sağlayabilme yeteneği, tüm takımın başarısındaki en önemli etkenlerden biri oldu. Sadece saldırılarda aktif rol almakla kalmadı, gerektiğinde savunmaya da dönmeye hazırdı.
Güçlü yanlarından biri de oyunu okuyabilme yeteneğiydi. Hakimi, rakiplerinin hareketlerini önceden tahmin ederek, topları zamanında kesip kontra ataklar başlatma olanağı buldu. Hızlı reaksiyonları ve zekası, takımının saniyeler içinde savunmadan hücuma geçmesini sağladı. Birçok noktada doğru zamanda doğru yerde bulunması, onun oyuna olan yüksek sezgisini ortaya koydu. Hakimi'nin fiziksel yeteneklerini de aktif bir şekilde kullandığını belirtmekte fayda var. Hızı ve gücü sayesinde rakiplerini rahatlıkla geride bırakabiliyor, kanatta sayısal üstünlük sağlıyordu. Sık sık defans oyuncularını bire bir geçti ve bu da rakip kaleye yakın bölgelerde tehlikeli anların yaşanmasına yol açtı. Bu sayede takımı kaleye birkaç isabetli şut çekti ve bu da sonuç olarak başarı şanslarını artırdı.
Hakimi'nin oyunundaki önemli bir nokta da sahadaki liderliğiydi. Ortaklarına sadece tavsiyelerde bulunmakla kalmadı, zor zamanlarında da onlara destek oldu. Kendine güveni ve olumlu tutumu takıma ilham verdi, birlik ve beraberlik ortamı yarattı. Hücumda olsun, defansta olsun her zaman yardıma hazırdı, takım ruhunu ve özverisini ortaya koyuyordu. Hakimi ayrıca maç boyunca teknik direktörle aktif bir şekilde etkileşimde bulunarak değerli tavsiyeler ve öneriler aldı. Talimatları dikkatle dinliyor ve bunları uygulamaya çalışıyordu; bu da onun gelişme ve öğrenme isteğini gösteriyordu. Bu yaklaşım onun bir oyuncu olarak hızla büyümesini ve takımda giderek daha önemli bir figür haline gelmesini sağladı.
Hakimi'nin oyunundan övgüyle bahsetmesi ve onun yaşının en gelecek vaat eden oyuncularından biri olduğunu sık sık vurgulaması şaşırtıcı değil. Öğrenmeye ve gelişmeye olan istekliliği onu genç futbolcular için bir rol model haline getirdi. Alt yapıda bile üst düzey bir oyun ve profesyonellik sergilemenin mümkün olduğunu gösterdi. Sonuç olarak Hakimi'nin performansı sadece takımına başarı getirmedi, aynı zamanda seyirciler ve uzmanlar üzerinde de olumlu bir izlenim bıraktı.
Karşılaşma 1-1 berabere biterken, Hakimi karşılaşmanın en iyi oyuncularından biriydi. Turnuva onun için bir vitrin haline geldi: Real Madrid'in gözlemcileri onun Castilla'ya ve ardından A takıma doğru gelişimini hızlandırmaya karar verdi. Oyunu sadece gözlemcilerin değil, kendisinde büyük bir gelecek gören antrenörlerin de dikkatini çekti. Hakimi maç boyunca özgüvenini ve becerisini ortaya koydu. Kanatlardaki aktif hareketleri tehlikeli anlar yarattı ve rakiplerin onu durdurması zor oldu. Sadece savunmada iyi değildi, aynı zamanda hücumlarda da aktif rol alıyordu, bu da onu çok yönlü bir oyuncu yapıyordu. Hızlı karar alabilme ve topu hareket ettirmek için en iyi yolları bulabilme yeteneği, hem izleyicileri hem de uzmanları etkiledi.
Turnuvanın sona ermesinin ardından Hakimi çok sayıda olumlu yorum aldı. Takımın teknik direktörü, oyuncunun takım arkadaşlarıyla iletişim yeteneğinin yanı sıra fiziksel kondisyonu ve teknik becerilerine de dikkat çekti. Bu özellikleri onu Castile'ye transfer olmak için ideal bir aday yapıyor. Yeni zorluklara göğüs germeye hazırdı ve Real Madrid'in genç takımına katılmak kariyerinde mantıklı bir adımdı. Hakimi, Castilla'da oyuncu olarak gelişimini sürdürdü. Becerilerini geliştirmek, taktikleri öğrenmek ve daha deneyimli ortaklardan öğrenmek için çalıştı. Çalışkanlığı ve kararlılığı onun daha üst seviye bir oyuna hızla adapte olmasını sağladı. Yeteneklerini antrenörlerin görmezden gelmesine fırsat vermeyecek şekilde en iyi özelliklerini sergilemeye devam etti.
